23 Şubat 2011

sessiz bir başkaldırı: yaşasın dadaizm!

     Şu hayatta nefret edilesi çok şey var ama en hayattan soğutanlarından biri kompozisyon bence. Kaç sene kompozisyon yazdırdılar bize, bizi inceden inceye nasıl da cici edebi cümlelerin kalıplarına sokmaya çalıştılar.

     Güzide eğitim politikamızın belli bir konu verip bizden yazmamızı istediği bu ısmarlama edebiyat harikalarına hep aynı cümle kalıplarını kullanarak cevap verir, gizliden bir alayla protesto ederdim kendimce.Aman MEB rahat uyusun farkeden olmadı şimdiye kadar. Hadi buraları geçtik o zamanlar gençtik de şimdi de insanlar bana kompozisyon yaz diyor şaşılacak şey,bir girişin gelişmen sonucun olsun, soldan 3 üstten 4 cm lik bir düzenin olsun, akıcı ol ,tutarlı ol ,en fenası da verilen konunun dışına çıkma, mesela 'az tamah çok ziyan getirir' atasözünü açıkla ama bu memlekette neden tamah etmeyi yasalar engellemiyor diye sorma.Bizim istediğimiz kadarınını ver, zararsızından getir yani.Tüm bunlara inat düzensizliğin tadını çıkarıyorum  ,kendi düzenimi bulurcasına.Hasılı bana bir dikiş tuttur demeyin artık teğeli bile beceremiyorum...

Bu modern zamanlarda alkollü, alkolsüz ayyaş yaşamak lazım...
    


   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder